Türk Ordusu, Milletimizin gözbebeği olup her türlü siyasetin dışında olan bir kurumdur. Balkan Savaşı sırasında Ordu siyasete bulaştığı için Balkan Savaşını ve Balkanları kaybettik. Cumhuriyetin kurulması ile birlikte Ordu ve siyaset kurumu kesin kurallar ile birbirinden ayrıldı. Siyaset yapmak isteyen askeri şahısların Ordu’dan istifa etmeleri ve üniformalarını çıkarmaları sağlandı.
Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu Madde 43’e göre askeri şahıslar siyasi faaliyette bulunamaz. Ayrıca, 22 Mayıs 1930’da yürürlüğe giren Askeri Ceza Kanunu ile askeri şahısların siyasi faaliyetlere katılması yasaklandı. Halen yürürlükte olan Askeri Ceza Kanunu Madde 148’e göre, siyasi toplantılara resmi veya sivil kıyafetle katılanlar ile siyasi gösteri yapanlar bir aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar. Aynı Kanunun 30. Maddesine göre de siyasi faaliyetlere katılan ve üç aydan fazla hapis cezası alan askeri şahıslar Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edilir.
Askeri Ceza Kanunu’nda bu kadar ağır yaptırımlar olmasına rağmen son yıllarda bazı askeri şahısların siyasi faaliyetlere katılması Türk kamuoyunu rahatsız etmiştir. Bolu İl Jandarma Komutanı Albay Ömer Ersever’in 13 Ocak 2021’de Bolu Ülkü Ocakları’nı ziyaret etmesi basında yer alarak kamuoyunda tartışılmaya başlandı.
Bolu Ülkü Ocakları’nın internet sitesinde yayınlanan haberde, Ocak Başkanı İsmail Akgül’ün Albay Ömer Ersever’e hayırlı olsun ziyaretinde bulunduğu, Ersever’in de iade-i ziyaret kapsamında 13 Ocak 2021’de Bolu Ülkü Ocakları’nı ziyaret ettiği belirtilmiş.
Olayın basına yansıması üzerine Albay Ersever, “Anlık olarak gelişen ziyaret tamamen insani gerekçeyle icabet eden bir ziyaretti” dedi.
Albay Ersever’in hediye sunduğu fotoğraf karesinde Atatürk ile birlikte Alparslan Türkeş ve Devlet Bahçeli’nin posterleri ve MHP Plaketi görülmektedir.
Bolu Ülkü Ocakları internet sitesinde, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin liderleri olduğu vurgulanmış.
İl Jandarma Komutanı’nın kabul edeceği ziyaretçiler ve yapacağı iade-i ziyaretler protokol listesine göre belirlenmektedir. Protokol listesinde, siyasi partiler ile siyasi partilerle ilişkisi/irtibatı olan ocak, gençlik kolları v.b. kuruluşlar yoktur. Albay Ersever’in, protokol listesinde olmadığı için Bolu Ülkü Ocakları Başkanı’nın ziyaret talebini kabul etmemesi ve iade-i ziyaret kapsamında Bolu Ülkü Ocakları’nı ziyaret etmemesi gerekirdi.
Albay Ersever’in Bolu Ülkü Ocakları’na yaptığı iade-i ziyarete, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu sessiz ve tepkisiz kaldı. Albay Ersever, CHP Bolu Gençlik Kolları veya İYİ Parti Bolu Gençlik Kolları’nı ziyaret etseydi, Erdoğan, Bahçeli ve Soylu sessiz ve tepkisiz kalır mıydı? Bundan sonraki süreçte, Askeri Şahıslar, kamuoyunda marjinal olarak bilinen siyasi partilerle ilişkisi/irtibatı olan kuruluşları ziyaret ederse ne olacak?
SİYASİ FAALİYETLERE KATILAN ASKERİ ŞAHISLAR TSK’DAN İHRAÇ EDİLMELİDİR !…
Siyasi toplantıya resmi kıyafetle katılan Albay Ersever, Askeri Ceza Kanunu’na muhalefet etmiş ve kanunun 148. Maddesinde tanımlanan suçu işlemiştir.
Geçtiğimiz yıllarda da bazı askeri şahıslar resmi kıyafetle siyasi gösteri yaparak Askeri Ceza Kanunu’na muhalefet etmiş ve kanunun 148. Maddesinde tanımlanan suçu işlemiştir.
2. Ordu eski Komutanı Metin Temel de, Malatya’da düzenlenen ve Erdoğan’ın seçim konuşması yaptığı siyasi toplantıya resmi kıyafetle katılarak Askeri Ceza Kanunu’na muhalefet etmiş ve kanunun 148. Maddesinde tanımlanan suçu işlemiştir.
Gazeteci Yılmaz Özdil, ifade özgürlüğü hakkını kullandığı ve suç işlemediği halde, Askeri Ceza Kanunu’na muhalefet etmekten haksız yere yargılanıp, haksız yere beş ay hapis cezası alırken, Askeri Ceza Kanunu’na muhalefet eden ve anılan kanunun 148. Maddesinde tanımlanan suçları alenen işleyen askeri şahısların bugüne kadar yargılanmaması asla kabul edilemez.
Askeri şahısların siyaset ile olan ilişkileri seçim sandığında gizli oy kullanmakla sınırlıdır. Başta Emekli Orgeneral Metin Temel ve Jandarma Albay Ömer Ersever olmak üzere, siyasi toplantılara resmi kıyafetle katılan askeri şahıslar ile siyasi gösteri yapan askeri şahıslar, Askeri Ceza Kanunu’nun 148. Maddesine göre Asliye Ceza Mahkemeleri’nde yargılanmalı ve aynı kanunun 30. Madde hükümlerine göre Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edilmelidir.
Ümit YALIM, 1959 yılında Malatya / Yeşilyurt’ta doğdu. 1976 Yılında Kuleli Askeri Lisesi’nden, 1980 yılında Kara Harp Okulu İnşaat Mühendisliği Bölümünden, 1990 yılında Kara Harp Akademisi’nden, 1996 yılında Silahlı Kuvvetler Akademisi’nden mezun oldu. 1997 yılında İngiltere / Londra’da bulunan Savunma Lisan Okulu (Defence School of Languages)’nda İngilizce eğitimi aldı.
Piyade Subayı olarak, Komando ve Hava İndirme birliklerinde Takım ve Bölük Komutanı olarak, Kurmay Subay olarak, İç Güvenlik Tabur Komutanı, Tugay, Tümen ve Ordu Komutanlığı Karargahları ile Genelkurmay Başkanlığı Karargahı ve Milli Savunma Bakanlığı’nda Karargah Subayı olarak görev yaptı.
2000 Yılında Bosna Hersek / Saraybosna’da konuşlu SFOR / NATO Karargahı’nda Karargah Subayı olarak, 2001-2003 Yılları arasında Ürdün / Amman’da Askeri Ataşe olarak, 2003-2005 Yılları arasında Kara Kuvvetleri Lisan Okulu Komutanı olarak görev yaptı.
2006-2009 Yılları arasında Genelkurmay Başkanlığı Karargahı’nda; Harbe Hazırlık ve Harekat İhtiyaçları Şube Müdürü, Silahlı Kuvvetler Komuta ve Harekat Merkezi Amiri, Ortadoğu ve Afrika Şube Müdürü olarak görev yaptı.
2009-2010 Yılları arasında Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri olarak görev yaptı ve 2010 yılında emekliye ayrıldı.
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler alanında doktora çalışması yapan Ümit YALIM’ın yazı, makale ve söyleşileri değişik dergi,internet siteleri ve gazetelerde yayımlanmaktadır.