Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyelerinden Cemil Çiçek durumu: “Bize topyekün bir tevbe-i nasûh lazım. Reform kelimesi çok aşındı, kimse bir şey beklemesin”sözleri içinde bulunulan durumun acı bir itirafı niteliğindeydi.
Bir başka YİK üyesi Bülent Arınç, Kavala ve Demirtaş’ın tahliye edilmeleri lazım dedi ve oluşan tepkiler sonrasında istifasını verdi.
Neler olmuştu da muhalefet liderlerinin söylemekte çekindiği şeyleri YİK üyeleri söyleyebilmişti? Peki, bu üyeler bu açıklamaları kendi iradeleri ile mi yapmıştı?Öyle görünüyor ki,YİK üyelerinin biri görevini tamamladı, diğerinin ise daha söyleyecekleri var.
Söylemler deyince dünyanın en demokratik ülkelerini aratmayacak en etkili söylem Adalet Bakanından geldi. Bakan: “Adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun!”dedi.
Gerçi ülkemizde reformlara hiç ara verilmediğini de bu süreçte öğrenmiş olduk. Cumhurbaşkanı bunu:“…Velhasıl biz reformlara hiç ara vermedik.” Sözleriyle açıkladı.
Maliye Bakanının instagram istifası sonrasında gündeme gelen ve etkisi çok sürmeyen reformlar konusunun hiç ara verilmeyen şeklini anlamak önemli! Bunun için nelerin düzeldiğine bakmamız gerekiyor. Öyle ya eğer bir şeyler düzelmiş isebunun toplumsal yaşamda da görülmesi gerekiyordu.
Neler olduğuna bakalım. Neredeyse sosyal medya olmasaydı istifa edecek mecra bulamayacak olan Maliye Bakanının istifası sonrasında dolar düşüşe geçti.Yeni bakanın atanması sonrasında ise tekrar tırmanmayabaşladı. Tıpkı reform söylemleri gibi. Kısa süreli bir durumdu doların geri çekilmesi.
Her ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın,“Faiz sebeptir, enflasyon neticedir.”Söylemi,Merkez Bankası’nın faiz artırım kararı sonrasında:“Şu aşamada bazı acı ilaçları içmemiz gerektiğinin de farkındayız. Dün yapılan faiz artırımı kararını bu çerçevede değerlendiriyoruz.”Şeklinde değişti ise de doların ateşi düşmedi.
Geleceğimizi Avrupa ile birlikte tasavvur etme söylemleri ise sabun köpüğü gibi söndü gitti. Şimdi, AB Türkiye’ye uygulanacak yaptırım listesi üzerinde çalışıyor!
Evet, son günlerde gündem çok hızlı değişiyor. Daha bir söylemin izleri hafızalardan silinmeden bir başka söylem gündeme oturuyor.
Ne yazık ki mafyanın bile siyasette devreye sokulduğu tehlikeli bir yerdeyiz.
Mızrak çuvala sığmıyor.İstihbaratın emrine girmiş, hayatını tehlikede görüp ülkeyi terk etmiş tetikçileri, mafya liderleri bulundukları ülkelerde konuşmaya başlamışlar…Yine Gazeteci Timur Soykan’ın “Baronlar Savaşı” kitabının etkileri, özellikle İranlı uyuşturucu Baronu Zindaştı’nın tahliyesinde Burhan Kuzu’nun parmağı ve şüpheli ölümügündemdeki yerini koruyor.
Öte yandan Covid-19 konusunda kararlar gecikti, kayıplar gizlendi. Halkın devlete güveni sarsıldı. Salgın nedeniyle süregelen sorunlara yenileri eklendi. Ancak bütün bunlara rağmen çok güzel bir şey oldu. Ülkemiz yılın 3. çeyreğinde yüzde 4. 9 büyüyen Çin’i dahi geride bırakarak yüzde6.7 oranında büyüdü.
Peki, bu tabloda neden halkın payına hayat koşullarının her geçen gün ağırlaşması, acılar, açlıklar, ölümler yalnızlıklar düşmekteydi? Bu tabloda halka payına neden artan vergiler, ağırlaşan cezalar düşmekteydi? Çünkü böyle bir tabloda bir şeylerin unutturulması gündemin değişmesiyle mümkündü.
Yeni gündem mi?
Yandaş yazarın Kılıçdaroğlu’na suikast düzenleneceği, Çakıcı bağlantısıyla iktidarın suçlanacağı ve kaosyaratılacağı şeklinde…
Asalında deform yani bozulma ile ilgili gerekçeler amacın göstergesi.
Ekonominin içinde bulunduğu durumun sebebi damat,koronvirüstedbirlerinin gecikmesinin sebebi bilim kurulu…
Geriye olacak olanların gerekçelerinin alt yapısını oluşturmak kaldı.Yeni gündemse bunun habercisi.
Ne demişler? Perşembenin gelişi…
Rize’de doğdu. İlk, Orta ve Lise öğrenimini Rize’de tamamladı. Lisans Eğitimini İşletme alanında, Yüksek Lisans eğitimini Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Eğitim Bilimleri Fakültesi, Eğitim Yönetimi ve Denetimi alanında tamamladı. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Eğitim Yönetimi ve Politikaları Ana Bilim Dalı, Eğitim Yönetimi ve Teftiş Doktora Programına devam etti. Eğitim işkolunun çeşitli kademelerinde görev yaptı. Şubat 2019 tarihinde kamudaki görevinden emekli oldu.
Yazın hayatına çeşitli dergi ve antolojilerde yayımlanan şiirleri ile başladı. 2004 yılında “TODAİE Hazırlık Kılavuzu” adlı Orta Doğu Amme Enstitüsü Sınavlarına Hazırlık Kılavuzu yayımlandı. İlk şiir kitabı;“Karanlığın Elleri”2008 yılında, ikinci şiir kitabı; “Yasak Elma” 2016’da yayımlandı.
Eğitimci, Şair ve Yazar’ın okul öncesi eğitim çocuklarına yönelik hazırladığı “Can Okulda Dizisi” olarak altı adet hikâye kitabı (Okul Heyecanı, Okulda İlk Gün, Can ve Cansu, Görüyor Öğreniyoruz, Balonlarla Dans ve Can Partiyle) 2017 yılında yayımlandı.
“Çağları Delen Önder Atatürk” dizisinin ilk kitabı olan “Altın Saçlı Çocuk” romanının birinci baskısı Ocak 2019 yılında, ikinci baskısı Ağustos 2019 ve üçüncü baskısı Kasım 2019 yılında yayımlanmıştır. Serinin İkinci romanı “Hayallere İlk Adım” romanının birinci baskısı Ağustos 2019 yılında, ikinci baskısı Kasım 2019 yılında yayınlanmıştır.
‘Kül Rengi Dünya” romanı Kasım 2019 yılında yayımlanmıştır. Ayrıca yazarın, Eğitim Bilimleri alanında bilimsel makaleleri bulunmaktadır ve çeşitli gazetelerde makale yazmayı sürdürmektedir. İki çocuk annesidir.
Her pazartesi mazot alıyorum. Hiç birinde aynı fiyattan alamadım. 6,7 büyümüşüz. Sizi bilmiyorum ama yaşananlar sorumlu bir birey olarak beni rencide ediyor, küçültüyor.