Acı, acının,
Korku, korkunun
Ölüm, ölümsüzlüğün ilacı,
Sevgi yeniden doğmanın…
Ülkemizin gerçek gündemi yolsuzluk, işsizlik ve salgındır.
2021 yılına:Zamlarla, vergilerle, cezalarla girdik; Elektriği ve doğalgazı kesilenyurttaşın, traktörüne el konulan çiftçinin, kepenk kapatan esnafın feryatlarıyla girdik!
Evine ekmek götüremeyen ve canına kıyan yurttaşın sevenlerinin çığlıklarıyla girdik!
TÜİK’in istendik enflasyon verileriyle belirlenen asgari ücret miktarıyla ve onun da altında kalan memur ve emekliye verilen gülünç zamlarıyla girdik!
Boğazlanan kadınların, istismar edilen çocukların utancıyla girdik!
Ben legalim, dışımdakilerillegaldir anlayışının; ayrıştıran, kutuplaştıran nefret söylemleriyle girdik…
Yeterince derdi ve sıkıntısı var bu milletin. OnlarMart 2020 tarihinde başlayan salgının daha da ağırlaştırdığıyaşam koşullarıyla mücadele edenlerdir. Onlar sevdikleriyle vedalaşmadan onları mezarlarına yalnız gönderenlerdir. Onlar oyuncak isteyen, şeker isteyen çocuklarına hayır deyip, gizli gizli gözyaşı dökenlerdir.
…Ağlaşır analar;
Gül yüzlü, güneş gözlü aç bebelerine,
Ağlaşır babalar;
Para etmeyen köleliklerine…
Siyaseti ikbal olarak görenler, milletin istikbalini değil kendi egemenliğini önceleyenler. İktidara gelene kadar sandığı göklere çıkarıp, demokrasi nutukları atanlar ve sandıktan çıktıktan sonra sandığı yok saymak isteyenler,bakın ABD’de yaşananlara!
Bakın ırkçı söylemlerle kötülüğü besleyenve beslediği kötülükle demokrasiye el koymak isteyen bir diktatörünakıbetine!
Bakın kabine üyelerinin onu nasılterk ettiklerine?
Bakın tarihin derinliklerinde güç ve iktidar uğruna kendi planıyla yok olup giden diktatörlere!
Ve dönüp de bakın dün bu ülkede sivil darbe yapanlara, tahkikat komisyonu oluşturanlara…
…Ölümler, acılar,
Yangınlar geçiyor üstümüzden.
Bilim mahkum, aydınlar mahpus,
Biliyorum korkular ekilmiş benim ülkemde,
Kök salmış, büyütülmüş…
Dünya ve ülkemiz karanlık bir noktada. ABD’de demokrasiye yapılan darbe girişimi sürecinde ülkemizin bilim yuvalarından birine daha –Boğaziçi Üniversitesi- dışardan kayyum rektör ataması yapıldı.
Bu ilk değildi elbette… Daha önce de çeşitli üniversitelere kayyum rektörler atanmıştı. Peki, sorarım size muhalefetin sayın vekilleri neredeydiniz?
Keşke milletvekilliğinin mesleğe dönüştürüldüğü bu güzel ülkede biraz da adalet,özgürlük, eşitlik için çabalasaydınız. Hani yemin etmiştiniz ya; “…Milletin kayıtsız şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma…”
Rahat mısınız, huzurlu musunuz, mutlu musunuz? Ve bir sonraki dönem yine listelere girebilmek için aynı yolları yürüyecek misiniz?
Boğaziçi Üniversitesine kelepçe!
Atama sonrası üniversite öğretim görevlileri ve öğrencileri barışçıl tepkilerini gösterdiler. Ne yazık ki üniversiteye polis gücüyle girildi. Öğrenciler yerlerdesürüklendi.Oysa istedikleri demokrasiydi, özerklikti.İstedikleri üniversitelerinin geriye çekilmemesiydi. Nitekim kayyum rektörün üniversite çıkışında gençlerle konuşmasına tanık olundu. Öyleyse neydi o polis gücü, gaz bombaları, sabaha karşı öğrenci evlerine yapılan baskınlar ve gençlerimizin bileklerine takılan ters kelepçeler? Şimdi üniversitenin kapısında tomalar beklemekte…
Biri ABD’de, biri Türkiye’de yaşanan iki olay. Olaylar farklı ama ikisinin de sebebi demokrasinin ilkelerini yok saymak ve kendi egemenliğini daim kılmak.
Bir ülkenin en gözde üniversitelerinden birinin kapısına kelepçe vurulması demokrasiye vurulan kelepçedir. O kelepçe beyinlerdeki karanlığın sembolüdür. Unutulmayacaktır!
2021 yılına dünya güç ve iktidar savaşlarıyla girdi ve koltuğunu bırakmak istemeyen bir diktatörün kendini rezil etmesine tanık olduk.
Umarız başka ülkelerde yaşandığında izleyen, hatta destek olan ABDkendi kapısına dayanan bu olay sonrasında demokrasinin değerini öğrenebilmiştir ve umarız özgürleştirmeadı altında akıttığı kanların nedenini düşünebilmiştir.
Elbette ülkesini bu hale getiren liderin yol açtığı tahribatın bedelini ödeyişine de tanıklık edecektir dünya! Ancak umarız yaşananlar tüm ülkelere; demokrasinin, kuvvetler ayırımının, yargı bağımsızlığının, özgür basının, insan haklarının, barışın önemini öğretir.
Demokrasiden koparılan yönetimlerde oluşan tahribatların onarılması uzun zaman alır ve o tahribatların bedelini bütün millet birlikte öder. En çok da gelecek öder;,çocuklar öder, gençler öder…
Milletin egemenliğine dayanan demokrasimiz için ülkemizin bütün vatanseverleri bu topraklarda yaşanan iflası, işgali, kurtuluş ve kuruluşu çok iyi bilir.
Zor günlerden geçiyoruz, ağır bir salgınının ve tıkanan ekonominin kıskacında savruluyoruz. İflasın sancıları, görülmeyen işgalin baskıları!
Son sözü aralara aldığım ‘İnsana Dair’ şiirimin devamı ile bitirelim…
…Biliyorum bitmez bizim sevdamız.
Ölümler geçer üstümüzden; güleriz,
Kavgalar geçer; severiz,
Acılar geçer; çekeriz,
Sarıkamış, Çanakkale, Milli mücadele…
Daha ne diyeyim;
Karanlıkları yarar geçeriz…
Rize’de doğdu. İlk, Orta ve Lise öğrenimini Rize’de tamamladı. Lisans Eğitimini İşletme alanında, Yüksek Lisans eğitimini Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Eğitim Bilimleri Fakültesi, Eğitim Yönetimi ve Denetimi alanında tamamladı. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Eğitim Yönetimi ve Politikaları Ana Bilim Dalı, Eğitim Yönetimi ve Teftiş Doktora Programına devam etti. Eğitim işkolunun çeşitli kademelerinde görev yaptı. Şubat 2019 tarihinde kamudaki görevinden emekli oldu.
Yazın hayatına çeşitli dergi ve antolojilerde yayımlanan şiirleri ile başladı. 2004 yılında “TODAİE Hazırlık Kılavuzu” adlı Orta Doğu Amme Enstitüsü Sınavlarına Hazırlık Kılavuzu yayımlandı. İlk şiir kitabı;“Karanlığın Elleri”2008 yılında, ikinci şiir kitabı; “Yasak Elma” 2016’da yayımlandı.
Eğitimci, Şair ve Yazar’ın okul öncesi eğitim çocuklarına yönelik hazırladığı “Can Okulda Dizisi” olarak altı adet hikâye kitabı (Okul Heyecanı, Okulda İlk Gün, Can ve Cansu, Görüyor Öğreniyoruz, Balonlarla Dans ve Can Partiyle) 2017 yılında yayımlandı.
“Çağları Delen Önder Atatürk” dizisinin ilk kitabı olan “Altın Saçlı Çocuk” romanının birinci baskısı Ocak 2019 yılında, ikinci baskısı Ağustos 2019 ve üçüncü baskısı Kasım 2019 yılında yayımlanmıştır. Serinin İkinci romanı “Hayallere İlk Adım” romanının birinci baskısı Ağustos 2019 yılında, ikinci baskısı Kasım 2019 yılında yayınlanmıştır.
‘Kül Rengi Dünya” romanı Kasım 2019 yılında yayımlanmıştır. Ayrıca yazarın, Eğitim Bilimleri alanında bilimsel makaleleri bulunmaktadır ve çeşitli gazetelerde makale yazmayı sürdürmektedir. İki çocuk annesidir.
Bu yazı tek kelimeyle harika olmuş. Araya serpitirilen şiir çok çarpıcı. Umarım demokrasi gelir Dünyaya umarım yitp gitmez çocukların, gençlerin hayalleri, umutları ve gelecekleri.
Çok özlü dizelerle süslü tam demokrat, gerçek yurtsever ve KARANLIKLARI YARAR GEÇERİZ diyen muhteşem bir analiz ve sentez. Sevgili Hatice Topcu’nun kalbine, eline ve kalemine sağlık
Haklılar bir gün mutlaka kazanacak.
Haksız kazananlar, kazandıklarını; baskı, korku iklimi oluşturanlar halkı asla sindiremeyecekler. Karanlıkları yarıp geçeceğiz.