Ağlayan karıncanın sesi, gülen filin sesini bastırır mı ?
Karıncalar ağlıyor!
En çalışkan varlıklar.
Doğa ağlıyor, biz ağlıyoruz.
Para uğruna topraklarımız talan ediliyor,
Hayvan dostlarımız ihale ile vurduruluyor,
Biz vuruluyoruz!
Nefeslerimiz kesiliyor, ağaçların dallarına, gövdelerine vuruldukça baltalar.
Nefessiz kalıyoruz…
Huzur hakkımızı istiyoruz!
Başak tarlalarımız, pamuk tarlalarımız, şeker pancarı tarlalarımız, mısır tarlalarımız bomboş, kuruyorlar, toprak bile susuzluktan ağlıyor, biz aç kalıyoruz, siz filler gibi tepişiyorsunuz.
Biz işsiz kalıyoruz.
Çevre katlediliyor, kirletiliyor, dünyanın çöpünü, plastiğini getirip, enerji üreteceğinizi söyleyip, çocuklarımızı zehirliyorsunuz, çocuklarımıza zehir solutup, huzur hakkı paralarınız ile kendi çocuklarınızı çamların içinde büyütüyorsunuz. Kul hakkı yiyor, huzur hakkı diyorsunuz! Yazık!
Yabancı maden şirketleri, ormanlarımızda at koşturuyor, karıncaları eziyor! Su havzalarımızı siyanür ile zehirliyor…
Zehirleniyoruz!
Kötülük kol geziyor…
Siz izliyorsunuz!
Topraklarımızın altını üstüne geçirirken, başımıza kara toprakları atıyorlar, karanlıklara gidiyoruz; Siz, yerli ve milliciler izliyorsunuz.
İşsizlik almış başını gidiyor, TÜİK bizimle dalga geçiyor.
Huzur hakkımızı istiyoruz!
Dünyada kendi kendini temizleyen tek körfez olan, Saroz körfezini hiç vicdanınız sızlamadan, kirletsin diye, para uğruna Botaş’a veriyorsunuz.
Tokat’ın en güzel Erbaa’nın Kozlu köyünü altın arasınlar diye talan edilmesine göz yumuyorsunuz. Üstelik Toki uğruna katlettiğiniz üzüm bağlarının, elma bahçelerinin acısını unutmadan yapıyorsunuz.
Avanos’u, Kapadokya’yı üstelik, Kırgızistan’da siyanür ile 5000 kişinin zehirlenmesine yol açmış, güvenilmez bir Kanada şirketine Ziyaret Dağını teslim ediyorsunuz.
Kaz Dağlarımız çöle çevriliyor, ağaçları katlediyorsunuz, karıncalar ağlıyor!
Hem sağlık, hem tarım açısından Ata tohumunu yıllarca yasaklayan zihniyetiniz yüzünden, hem hastalıklar ile, hem üretimsizlik ile yanıp kavruluyoruz…
Huzur hakkımızı istiyoruz!
Adaletsizliğin kol gezdiği ülkemde, doğayı, insanı, hayvanı, havayı, suyu kirletiyorsunuz, sonra da o kirli elleriniz ile dua ediyorsunuz!
Çocuklar tecavüzlerden, kadınlar şiddetten, işçiler açlıktan çığlık atıyor , duymuyorsunuz!
Dünyanın bilimine, ilmine muhtaç bırakıyor, bilim yuvalarımızı ya kapatıyor, ya liyakatsiz ellere teslim edip yıkıyorsunuz!
hem sağlığımız, hem gururumuz ile oynuyorsunuz.
Dualarınızı değil,
Huzur hakkımızı istiyoruz!
Şanlı ordumuza kumpaslar kurulurken; Vesayeti yıkıyoruz nidaları attınız, Türkiye bağırsaklarını temizliyor, dediniz. Hiç utanmadan.
Şerefli subaylarımızı, generallerimizi kelepçeleyip götürdünüz. Kendi yarattığınız canavara teslim ettiniz, övündünüz.
Oysa şimdi ne oldu da TSK’ya sahip çıkar oldunuz?
Milliyetçilik mi oynuyorsunuz?
Oyununuzu biliyoruz.
Huzur hakkımızı istiyoruz!
Onlarca bilim insanımızı, STK yönetici ve emektarlarını ağlak bir delinin, şimdilerde en büyük teröristi Fetö alçağına kurban ettiniz .
İçlerinde ki gerçek fötöcü leri siz elbette biliyorsunuzdur!
Lakin, Cumhuriyetçi, Atatürkçü Adalet insanlarımızı da aralarına katıp, kendi adaletinizi kurmak istiyorsunuz.
Biz, huzur hakkımızı istiyoruz!
Huzurumuzu bozdunuz.
Huzur İslam’da deyip geldiniz, huzuru parada, makamda, şatafatta buldunuz.
Siz birkaç şirketten aldığınız huzur hakkı ile sözüm ona hayır, hasenat yaparken, bu toprakların evlatları ölüyor, aç kalan evlatlarına bakamayan anne babalar intihar ediyor.
Huzurunuz kaçmıyor!
Siz bizlere duaları layık görüp, huzur hakkınız ile hayır yaptığınızı söylerken” Haram para ile helal iş” yapılmayacağını da bilmiyorsunuz.
Biz ” Huzur hakkımızı istiyoruz.” derken, VATANIMIZ için,
Siz utanmadan kendiniz için istiyorsunuz. Utanmıyor, sıkılmıyorsunuz.
Savrulduk gidiyoruz sanıyorsunuz.
Çok yara aldık,
Siz saklamaya, yalan söylemeye devam ettikçe biz tüm bunları biliyoruz. Karınca sabrı ile bekliyoruz. Siz duymayabilirsiniz, vicdanlarınız kurumuş. Lakin biz onların çığlıkları ile uyumuyoruz.
Unutmayın! Huzur hakkımızı alana dek uyumayacağız. Çığlıklarını duymadığınız o karıncalar, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün evlatlarıdır.
Huzur hakkımızı alacağız…
Vatanımızın topraklarını çiğnetenlerden , huzurlarını bozarak alacağız….
“Söz konusu vatansa,gerisi teferruattır diyen” Atatürkçü,Cumhuriyet kadını…
Eline emeğine yüreğine sağlık güzel yurdumun Atatürkçü,memleket sevdalısı güzel evladı seni yürekten kuluyor o koca yüreğinden öpüyorum 🙏🏻👏👏👏👏
Tek sözle : MUHTEŞEM. Sevgili Ayşe UÇAR’ın gerçek ATATÜRK’çü yurtsever kalbine, öpülesi zarif eline ve altın uçlu kalemine sonsuz sağlık ve bağışıklık, mut ve kut, utku ve umut.