Kulislerde 2019 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP’nin adayı olacağı konuşulan İlhan Kesici , CHP’nin Cumhurbaşkanı adayının Kemal Kılıçdaroğlu olması gerektiğini dile getirirken kendisinin adaylığına da “Fikrim değişebilir,Seçimlere daha 1.5 yıl var” diyerek açık kapı bıraktı.
Kesici’nin konuyla ilgili yaptığı açıklamalar şöyle
2019 Cumhurbaşkanlığı seçimi, Türkiye’nin 1923’ten bu yana gördüğü en önemli seçim. Henüz bu işin yeteri kadar farkında değiliz. Cumhuriyet’in ilk döneminde Cumhurbaşkanı Atatürk, Başbakan İsmet Paşa, o zamanki adıyla İktisat Vekili Celal Bayar ve bir de Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak vardı. 2019’da seçilecek olan kişi bu 4 kişiyi ve 4 makamı birden temsil ediyor. Bu çok yanlış bir şey. Biz buna itiraz eden insanlar olarak, “Şu insanı seçin. O seçilen insan yeniden rejimin eksiklerini tamamlasın. Daha güçlendirilmiş, daha medeni bir parlamenter sistem olsun” diyoruz. 2019 seçimi gücün tek kişide toplanmasını isteyenlerle, “Parlamenter seçime geri dönülsün” diyenler arasında geçecek. Buna sağcı, solcu dersek olmaz.
Bizim taraftan yüzde 50’yi kim aşabilecekse, o profile uygun bir aday seçilmesi gerektiğini düşünüyorum. Aday olduğunu söyleyen tüm insanlar parti genel başkanları. Sayın Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan Bey, parti genel başkanı oldu. Milliyetçi Hareket Partisi, “Ben parti olarak bir aday çıkarmayacağım, AK Parti Genel Başkanı’nı destekleyeceğim” dedi. Büyük Birlik Partisi de aynısını söyledi. Meral Akşener de aday olduğunu söyleyen başka bir genel başkan. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de adaylığını açıkladı. Henüz Saadet Partisi’ni ve CHP’yi bilmiyoruz. Ben iki sebepten dolayı sayın genel başkanımızın aday olmasını doğru görüyorum. Birincisi, herkes genel başkan olarak seçime giriyor, biz de bu şekilde girmeliyiz. İkincisi, yüzde 49’un oluşumundaki en önemli rolü CHP Genel Başkanı olarak Kemal Kılıçdaroğlu oynadı. Ama Kemal Kılıçdaroğlu bu rolü CHP’yi öne çıkararak oynamadı. Mesela bir yürüyüşte, “Kimse parti bayrağı getirmesin” dedi. Maltepe’de 2 milyona yakın kişinin katıldığı büyük bir miting düzenlendi ve orada da kimsenin parti bayrağıyla gelmemesi söylendi. Bunu söyleyebilmek çok zor. Çünkü “Sen partinden mi utanıyorsun? Biz ki Cumhuriyet’i kuran partiyiz” diye bir karşı çıkış olduğunda buna verilebilecek cevap azdır. Halbuki bu akli bir şeydi. Yüzde 50’nin üstünde bir oy toplanması gerekiyordu ve bunun için de çok bağıran bir CHP’lilik yapılmaması lazımdı. Bunu Kemal Bey becerdi. Hem Kemal Bey’in hem bizim bu noktayı Türk kamuoyuna iyi anlatabildiğimiz kanaatinde değilim.
Evet, şimdi öyle diyorum.
Herkesin her fikri değişir. Cumhurbaşkanlığı seçimine 1.5 sene var.
Hayır, “Ben olmamalıyım” demiyorum, “Kemal Bey olmalı” diyorum. Kemal Bey’i kendi önüme, hatta herkesin önüne koyuyorum. Aday genel başkan olursa, parti organlarını da daha kolay bir şekilde mobilize edebilir. Milletvekillerini, belediye başkanlarını o belirleyecektir. Böyle olunca parti, genel başkanlarının arkasında daha kuvvetli durur.
Tabii. Parti seçimi olursa, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Bey ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Bey olarak seçime girerlerse burada AK Parti kazanıyor. Zaten Sayın Cumhurbaşkanı da bunu biliyor ve hangi parti onu aday gösterdiyse onun amblemiyle yarışa girmek istiyor. Bu bir tuzak, demokrasiye az uygun bir şey. Orada partiler değil, şahıslar yarışıyor. İnsanlar da şahısların fikirlerine bakarak oy verecek. 2019’da aynı odaya girdiğimizde 2 sandık var. Milletvekilleri seçimindeki sandık, partiler sandığı. İnsanlar hangi partiye isterlerse ona oy verecekler. Yandaki sandıkta parti yok, isimler var. İkinci tura gelmiş olursak bir tarafta Erdoğan, öbür tarafta da Kılıçdaroğlu olacak. İlk sandıkta Saadet Partisi’ne, Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy vermiş insanlar rahatlıkla diğer sandıkta Kılıçdaroğlu’na oy verebilir. Bu da Kemal Kılıçdaroğlu’nun yüzde 49’u oluştururken parti dışı tavır sergilemesinden dolayı olacak.
Resmi olarak konuşmak, Kemal Bey’in konuşması demektir. Böyle bir konuşmamız yok. Ama arkadaşlıklar tarzında konuşulur.
Elbette. İllerden, ilçelerden, seçmenlerden onu diyenler olur. Benim için olduğu kadar başka arkadaşlar için de bunlar söyleniyor. “Siz aday olursanız daha iyi olur” şeklinde isimleri dolaşan insanlar vardır. Bir kısmı dolaşır, sonra isimlerden biri düşer ve başka bir isim gelir. Bu, partilerde olan bir şey.
İlhan Kesici’nin adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur.