Bugün İngiltere’de kabul edilen ve Bakanlıkça açıklanan bir kanun teklifine göre 30 Haziran’a kadar İngiltere’den başka ülkelere seyahat etmek gerekli haller dışında yasaklandı. Aykırı hareket edenlere 5.000 sterlin (50,000 TL.’nin üzerinde) ceza uygulanacak. Tabii ki İngiltere’de yaşayan Türk’ler için de bu kanun geçerli. Kanun 29 Mart’tan itibaren yürürlüğe girecek. Bu kanun teklifi önümüzdeki Perşembe Parlamento’da oylamaya sunulacak ama geçmesi muhakkak gibidir. 30 Haziran’da sona erecek kanunda o zamana kadar değişiklik yapılabilir veya tamamen ortadan kaldırılabilir.
İş, eğitim, mahkemede bulunma, yabancı ülkeye temelli taşınıyor olma durumu, mülkünü satma veya kiraya verme, doğumda bulunma, cenazeye katılma, evlenme veya yakın akrabanın evliliğine katılma gibi durumlar makul nedenler olarak kabul edildiğinden ceza uygulanmayacak.
Medya Siyaset’te yayınlanan geçen yazımda da belirttiğim gibi İngiltere Corona-19 virüsüne karşı başarılı bir mücadele verdi. Ocak ayı başlarında günlük vaka sayısı 70 binlerden şimdi 5 binlere, can kaybı ise günlük 1700’lerden dün açıklanan resmi rakama göre 17’ye düştü. Aşılananların sayısı 28 milyonu geçti. Böylesine bir başarıyı koruması için gereken tedbirleri alması olağandır.
İngiltere’nin çizdiği bu yol haritası özellikle turizm açısından Türkiye için alarm kabul edilmelidir. Belki de en çok turist beklenen ülke İngiltere başta olmak üzere diğer Avrupa ülkeleri de çeşitli mutasyona uğramış Corona virüsün cirit attığı, nerdeyse baştan aşağı günlük vaka sayılarıyla kırmızıya boyanmış Türkiye’ye gidecek turistlerine engelleme çıkarabilir.
Tam kapanmaya yanaşmayan Türkiye faturayı her açıdan ağır ödüyor. Başta ortalama 1000 yurttaşımız her hafta canından oluyor. İngiltere’yi başta Türkiye, bütün dünya örnek almalıdır. Tam kapanma ve aşı başarının %70’dir. Maske, mesafe ve kapanma ancak %30’u sağlar. Pandemi ile mücadele saray aklı ile değil, akılcı yol haritası ve bilimi en üst derecede kullanarak yapılır.
Hızlı karar alacakları iddiasıyla Başkanlık sistemini savunan muktedir hızlı bir karar alarak yazdıklarımın ışığında derhal en az iki haftalık bir tam kapanma kararı çıkarır mı, imkansız. Oysa böyle bir karar aşı ile de desteklenirse Haziran’a kadar İngiltere başarısına benzer bir sonuç getirir. Turizmden gelecek dövizler herkesin yüzünü güldürür. İstanbul Sözleşmesini iptal etme, HDP’yi kapatma, Gezi Parkını vakfa devretme, istikrar sağlanmışken Merkez Bankası Başkanını değiştirerek kurları ateşleme, İstanbul Kanalı gibi akla ziyan bir projeyle uğraşma gibi hiç yoktan yaratılan problemler ülkeyi paralize eden konularla uğraşmak varken ve saray danışmanları da Reis’in rotasını etkilerken ne beklenebilir?
Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete. Sağlık Bakanı Doktor Fahrettin Koca’nın dediği gibi “virüse yakalanmayın”. Bu söze ben de ekleme yapayım. Yakalanmışsanız kurtulun, ölmeyin. Eh, ölürseniz kabahati biraz da kendinizde arayın. Referandumda oy kullanırken gözünüzü açsaydınız. Halen hayattaysanızbir dahaya aynı hatayı yapmayın.
Saygılarımla
Erol Başarık Ekonomist – Reform 2000 Party’si Genel Başkanı – İngiltere
Ekonomist, Siyasetçi, İş Adamı. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İşletme – Maliye bölümü mezunu. 1970 yılından beri Londra’da yaşıyor. 1997 yılında İngiliz siyasetine Bağımsız Milletvekili adayı olarak girdi. 2000 yılında Reform 2000 Party’sini kurdu. Halen aktif olarak başkanıdır. Dört Parlamento, bir Avrupa parlamentosu ve bir de Londra Büyük Şehir Belediye Meclis Üyeliği olmak üzere altı büyük seçime girdi. İngilizce yazıları İngiliz Milli ve yerel gazetelerinde yayınlandı. Halkın yararına kanun çıkarılması yolunda mücadele verdi. Türkçe yazıları Cumhuriyet Gazetesi de dahil olmak üzere Türkiye’de çeşitli yayın organlarında, Londra’da Türkçe Gazetelerde, internet sitelerinde yayınlandı. 2002 Yılında Sadettin Tantan’ın Yurt Partisinden İstanbul 1. Bölge, 2007’de Bağımsız aday olarak İstanbul 3. Bölgeden Milletvekili adayı oldu. İngiltere Atatürk’çü Düşünce Derneğinde Yönetim Kurulu azalığı yaptı. Halen ADD’nin Danışma Kurulu üyesidir. Bütün dünya insanlarının güvende ve ekonomik refah içinde yaşaması, Müslüman Ülkelerin çağdaş düşünceye kavuşması en büyük ideali. Hak, hukuk ve adalete dayalı bir demokrasiyle, Güçlendirilmiş Parlamentosu olan, insanların refahiçinde yaşadığı bir Türkiye için mücadele vermeye devam ediyor.