Aziz Türk Milleti, sırtında yeşil hırka taşıyanları görün ve anlayın artık onlar bir avcı. Anlayın ki, geleceğimizin, yavrularımızın, ırmaklarımızın, ağaçlarımızın, ormanlarımızın, bize kalan mirasların ve bu güzel vatanın kanadı daha fazla kırılmasın…!
Şimdi teşekkür faslını kapatarak, AKP’nin 16 yılına bir cerrah gibi neşter vuralım. Bakalım içinden ne çıkacak. Ak mı çıkacak… “KABAK” mı çıkacak… AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın “müddei iddiasını ispatla mükelleftir” yani iddia eden iddiasını ispat etmekle yükümlüdür şartına da uyarak kısa bir çalışma yaptım.
Nasıl mı? Buyrun; 16 yılda 1 arşın yol alamamanın ACI HİKAYESİNE… Karşınızda 3 Kasım 2002 Genel Seçimleri öncesinde AKP’NİN kullandığı türlü vaatleriyle donattığı afişler ve KAB’AK ÇIKAN HAYALLER…!!!
3 Kasım 2002 tarihinden evvel Yeşil Kuşak Projesinin bakiyesi olan, 28 Şubat Mağduru “gibi gösterilen” REFAH Partili gençler AKP çatısı altında toplanmıştı. Millete zayıf yerinden yaklaşmışlardı. Vicdanlı türk milleti sever mağduru, korur onu. Elinden tutar yardım eder. Hele, sırtında o yeşil hırka varsa…
Hırka dedik de, İYİ Parti Mudanya 1. Olağan Kongresi’nde, İYİ Parti Bursa İl Başkanımız Sayın Yüksel YILMAZ bir kıssa aktardı. Elçiye zeval gelmez misali, buyrun kıssaya;
Hz. Süleyman zamanında bir kuş, kanadını bir Dervişin kırdığından şikayet ile Hz. Süleyman’a gelmiş. Hz. Süleyman da o kuşun şikayetçi olduğu Dervişi huzuruna getirtip sormuş:
— Ey Derviş, bu kuş senden şikayetçi. Neden bu kuşun kanadını kırdın?
Derviş cevap vermiş:
— Sultanım, ben bu kuşu avlamak istedim, önce kaçmadı. Yanına kadar gittim, yine kaçmadı. Ben de bana teslim olacağını düşünerek üzerine atladım. Tam yakalayacakken kaçmaya çalıştı. O esnada da kanadını kırdım.
Bunun üzerine Hz. Süleyman kuşa hitaben demiş ki:
— Sen niye kaçmadın? Neticede sen kaçabilirdin, kendini savunabilirdin.
Kuş, Hz. Süleyman’a şöyle cevap vermiş:
— Efendim, ben onu Derviş Hırkasıyla gördüğüm için güvendim, bana bir zararı gelmez diye önce bekledim, kaçmadım. Ancak tam üstüme kapaklandığı an kaçmaya çalıştım. O an da kanadım kırıldı.
Hz. Süleyman kuşu haklı bulmuş. Kısasın yerine gelmesi için:
— Kuş haklı. Hemen bu DERVİŞİN KOLUNU KIRIN, diye emretmiş.
Kuş o anda:
— Efendim, hayır böyle yapmayın. Bu şekilde cezalandırmayın diye itiraz etmiş.
— Ne yapayım? diye sormuş Hz. Süleyman.
— Efendim, bunun kolunu kırarsanız, kolu iyileşince yine aynı şeyi yapmaya teşebbüs edebilir. Diğer kuşlara da zarar verebilir.
Bu söz üzerine Hz. Süleyman:
— Peki, ne yapalım? diye sormuş tekrar.
Kuş bu sefer şöyle cevap vermiş:
— Siz bu adamın sırtındaki derviş hırkasını alın üzerinden..! Alın ki, kuşlar onu gördüğünde benim gibi aldanmasın, ona inanıp, güvenmesin!!!
Aziz Türk Milleti, sırtında yeşil hırka taşıyanları görün ve anlayın artık onlar bir avcı. Anlayın ki, geleceğimizin, yavrularımızın, ırmaklarımızın, ağaçlarımızın, ormanlarımızın, bize kalan mirasların ve bu güzel vatanın kanadı daha fazla kırılmasın…!
Sonuç olarak;
2002’de zora düşmüş bu aziz millete, umut tacirliği yapanların, yukarıdaki afişlerinde vaat ettiklerinden bir tanesini dahi gerçekleştirmediğini görmek artık KAB’AK tadı vermedi mi?
1988 yılında Hatay/İskenderun’da doğdu. Bursa Çelebi Mehmet Lisesi ve ardından Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesinde Hukuk Fakültesini bitirdi. 2014 yılından bu yana Bursa’da kurucusu olduğu Göktürk Hukuk Bürosunda avukatlık faaliyetine devam etmektedir.Karaca www.medyasiyaset.com hukuk danışmadır.