Gazi Mustafa Kemal Atatürk der ki “Tarih iyi bir öğretmendir!” O daha Manastır Askeri İdadisi öğrencisiyken; bütünü görebilen, öğrencilerine sağlıklı bir bakış açısı sunan Tarih öğretmeni Mehmet Tevfik (Bilge)’den çok etkilenmişti.
Yıl 1897Mustafa KemalManastır Askeri İdadisi ikinci sınıf öğrencisidir. O yıllarda Türk-Yunan sınırında asker ve sivil kolların zaman zaman taşkınlıkları söz konusudur.Nitekim yerli Rumlar Girit adasında ayaklanmış, adadaki Türklere zulüm etmeye başlamışlardı. Bu zulümler her türlü insanlık dışı eylemlerden oluşmaktaydı. Amaç Girit’i Osmanlı’dan koparmak Yunanistan’a bağlamaktı.
Şubat 1897 Yunan filosu Girit’i işgal edip adanın Yunanistan’a bağlandığını ilan etmiş, Yunan çeteleri Teselya sınırlarındaki saldırılarınışiddetlendirmişti.
Bu arada Osmanlı Rumeli’de gerekli tedbirleri alınmış, Mareşal Ethem Paşa komutasındaki ordu süratle takviye edilmiş,emrine yeni ve güçlü birlikler verilmişti. Savaş kararı almış, seferberlik ilan edilmişti.
Ethem Paşa komutasındaki ordu, Yunanlıları önüne katmış ilerliyordu. Zafer haberleri Osmanlı’nın her tarafında sevinçle karşılanıyordu. Manastır Askeri İdadisi öğrencileri zafer haberlerinin coşkusu içindeydi.
15-18 Mayıs Türk Dönmeke zaferinden sonrasındaAtina yolu Osmanlıya açılmıştı. Yunan ordusu bozguna uğratılmış, Yunan hükümeti düşmüştü.
O tarihte dünya siyasetinde etkili olan devletler Türk-Yunan savaşının başladığı andan itibaren mevcut durumun korunacağını söylemeye başlamışlardı. Nitekim savaşı kaybeden Yunanistan’ın yardımına yetişmişlerdi.
Rus Çarı ikinci Nikolay Osmanlı Padişahı Abdülhamit’e bir telgraf çekerek savaşın durdurulmasını istemişti. Bunun üzerine SultanAbdülhamit, Ethem Paşa’ya çarpışmaların kesilmesi emrini vermişti.Türk ordusu son ve kesin darbeyi vurmak için hazırlanırken İstanbul’dan ateşkes emri gelmişti.
Ateşkes sonrasında diploması manevraları başlamıştı. İstanbul Konferansı’na Osmanlı’ya karşı Almanya, Avusturya, Fransa, İngiltere, Rusya ve İtalya, Yunanistan’ı savunmaktaydı.
Aralık 1897 tarihinde anlaşma imzalandığında hayal kırıklığı en derin noktasına ulaşmıştı. En kötüsü yaşanmıştı. Büyük bir zafer kazanılmış fakat nimetlerinden yararlanılmamıştı. Ne yazık ki cephede kazanılmış bir savaş müzakere masasında bırakılmış;Savaşarak ele geçirilen Teselya geri verilmiş, Girit’in özerkliği kabul edilmişti.
Bugün Ege’de Türkiye’ye ait 18 ada ve 2 kayalığın, 2004 yılından beri Yunanistan tarafından işgal edildiği biliniyor.Dün Türk-Yunan savaşı sonrasında savaşarak kazanılan toprakların müzakere masasında kaybedilmesi ve bugün Ege adaları!
Ne kadar tanıdık değil mi?
Milleti ümmet, bireyi kul olarak gören anlayışın ülkeyi getirdiği yerdir burası! Dün kazanılan toprakları müzakere masasında iade edenleribugün yere göğe sığdıramayıp, tarihi gerçekliğinden koparmaya çalışanlarla ilgili Atatürk’ün sözünü anımsayalım. “Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır.”
Tarih iyi bir öğretmendir!
Tarih 13 Ocak 1921 Meclis başkanı Atatürk kürsüde. Birinci İnönü Zaferini anlatıyor.
“Milletimiz bugün, bütün geçmişinde olduğundan daha çok ümitlidir. Bunu ifade etmek için şunu arz ediyorum. Kendilerinin tabiriyle cennetten vatanımıza koruyucu olan merhum Namık Kemal demiştir ki:
‘…Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini,
yoğimiş kurtaracak bahtı kara maderini…’
İşte bu kürsüden bu meclisin başkanı sıfatıyla diyorum ki:
‘‘…Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini…’
Oradayız yine, işgal altındaki adalara göz yumulan, ses çıkarılmayan vetarihin gerçekliğinden koparılmaya çalışıldığı o karanlık noktada…Ancak unutmamak gerekir ki ülkemizi bu karanlıktan yalanlar ve bağnazlık değil, gerçekler ile akıl ve bilim çıkaracaktır.
‘…Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini…’
Rize’de doğdu. İlk, Orta ve Lise öğrenimini Rize’de tamamladı. Lisans Eğitimini İşletme alanında, Yüksek Lisans eğitimini Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Eğitim Bilimleri Fakültesi, Eğitim Yönetimi ve Denetimi alanında tamamladı. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Eğitim Yönetimi ve Politikaları Ana Bilim Dalı, Eğitim Yönetimi ve Teftiş Doktora Programına devam etti. Eğitim işkolunun çeşitli kademelerinde görev yaptı. Şubat 2019 tarihinde kamudaki görevinden emekli oldu.
Yazın hayatına çeşitli dergi ve antolojilerde yayımlanan şiirleri ile başladı. 2004 yılında “TODAİE Hazırlık Kılavuzu” adlı Orta Doğu Amme Enstitüsü Sınavlarına Hazırlık Kılavuzu yayımlandı. İlk şiir kitabı;“Karanlığın Elleri”2008 yılında, ikinci şiir kitabı; “Yasak Elma” 2016’da yayımlandı.
Eğitimci, Şair ve Yazar’ın okul öncesi eğitim çocuklarına yönelik hazırladığı “Can Okulda Dizisi” olarak altı adet hikâye kitabı (Okul Heyecanı, Okulda İlk Gün, Can ve Cansu, Görüyor Öğreniyoruz, Balonlarla Dans ve Can Partiyle) 2017 yılında yayımlandı.
“Çağları Delen Önder Atatürk” dizisinin ilk kitabı olan “Altın Saçlı Çocuk” romanının birinci baskısı Ocak 2019 yılında, ikinci baskısı Ağustos 2019 ve üçüncü baskısı Kasım 2019 yılında yayımlanmıştır. Serinin İkinci romanı “Hayallere İlk Adım” romanının birinci baskısı Ağustos 2019 yılında, ikinci baskısı Kasım 2019 yılında yayınlanmıştır.
‘Kül Rengi Dünya” romanı Kasım 2019 yılında yayımlanmıştır. Ayrıca yazarın, Eğitim Bilimleri alanında bilimsel makaleleri bulunmaktadır ve çeşitli gazetelerde makale yazmayı sürdürmektedir. İki çocuk annesidir.
Cephe…
ve
Masa……
Cephe ve masayı buluşturduğu için kazandı Mustafa Kemal.
Savaşın ortasında bile eğitim dedi, kadın dedi, kalkınma dedi.
Stratejisini akıl ve bilimin önderliğinde oluşturdu.
Ve kazandı.
Şimdilerde ise ne cephe var, ne masa. Savruluyoruz.
Faydalandım. Teşekkür ediyorum.
Tarihini bilmeyen bu gün de debelenir durur. Tarihe bir yolculuk yaparak bu vatanın nazıl kutarıldığı ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü eşsiz dehasını hatırlatın bizlere. Kalemine emeğine sağlık.