Her akıl sahibi ülkenin
AKP İktidarı’ndan kurtulması
gerektiğini bilir.
Bunun için de gördüğü yanlışları
anlatmaktan kaçınmaz.
Biz de naçizane öyle yapmaya
çalışıyoruz.
***
Yeni partiler kuruldu.
Hatta kurulacaklar var.
DEVA Partisi,
Gelecek Partisi,
Doğru Parti, Yenilik Partisi,
Türk ve Dünya Birliği Partisi,
Anadolu Birliği Partisi,
Aydınlık Geleceğin Partisi,
Merkez Ana Partisi,
Güç Birliği Partisi…
Her biri il ve ilçe teşkilatlarını
tamamlamak ve olası bir seçime
katılmak için çalışmalarını
sürdürüyor.
Son kurulan partilerden en çok
dikkat çeken iki parti DEVA ve
Gelecek Partisi…
İki parti’nin de Genel Başkanları
canım ülkemizi mahveden AKP’den ayrılıp
kendi partilerini kurdular.
İlk başlarda toplumun büyük
kesimi tarafından;
“Ya bunlar değil miydi ülkeyi yıkan
kadroların içinde olan?” sözleriyle tepki
alsalar da, AKP’ye ve Genel Başkanlarına
yaptıkları muhalefetle o tepkiyi azalltıklarını
net bir şekilde görüyoruz.
Neyse konumuz bu değil…
***
CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi
bu iki partiye de sıcak bakıyor.
Bu ittifakın genişlemesi adına iyi ancak
Ankara’dan gelen pis kokular mide
bulandırıyor.
Bizi bilen bilir.
Hiçbir zaman lafımızı esirgemedik,
esirgemeyiz de.
Koku, iddia şu, İYİ Parti AKP’ye
yanaşacakmış.
Hoş o partide AKP’den gelecek teklife
uçarak gidecek olanlar var.
Bunu biliyoruz. Ama İYİ Parti bu hatayı
yaparsa bir daha bu toplumdan
Allah’ın selamını bile alamaz.
Umarım öyle bir yanlışa düşmezler.
Bakın eğer ülke normal bir ülke olsaydı
normal karşılayabilirdik.
Ülke normal değil ki?
Kendilerini ülkenin kaderiyle bir tutan,
yönetmeyi beceremeyen,
sadece kendilerini düşünen
bir iktidar var.
*
“Şu anda belediyelerin çoğu
batık ya bitik. Personelinin maaşını
ödeyemiyor, sanki yerel yerel seçimler
bitecek Eee bunlar sanki Türkiye’nin
ekonomisini düzeltecek. Yav Yalan
söylemeyin bu millete. Yav Türkiye’nin
ekonomisinin sorumlusu benim ben.
Şu anda devletin başında kim var?
Tayyip Erdoğan var. Kim var?
14 tane bakanı var. Kim var?
Yardımcıları var.” diyen alkış yağmuruna
tutulan “Şahsım” var.
*
“İstanbul’a ihanet ettik.” diyen
alkış yağmuruna tutulan,
her olumsuzluğun ardından
“Aldatıldık” diyen,
“İngiltere, Almanya, Fransa ve
şahsım dörtlü zirve yaptık.” diyen
Şahsım var.
*
Sayın Erdoğan elbette
düşmanım değil.
Ben de O’nun değilim.
Her itirafın her gafın arkasından
alkış almasınadır lafım.
Hatırlayın lütfen bir defasında
Kılıçdaroğlu’na;
“Benim evlatlarıma helal lokma
yedirmediğim halde evlatlarıma da
haramdan bahsedecek kalitede de
değilsin.” dedi.
Miting meydanda
bayram havası esti…
***
Bu neye benziyor biliyor musunuz?
Dişi deve erkek deve hikayesine.
Hz. Ali’nin yanından bir adam
erkek devesiyle Muaviye’nin olduğu
Şam’a gider. Yolda yürürken Şamlı’nın
biri adamın yanına gelir ve;
“Bu dişi deve benim.” der.
Adam şaşkın bir vaziyette;
“Kardeşim bu deve erkek
görmüyor musun? der.
Kavgaya tutuşurlar…
İş kadıya sonunda
Muaviye’ye kadar gider.
İnsanları toplamışlar.
Deve kürsünün orada duruyor.
Devenin erkek olduğunu
herkes görüyor.
Muaviye toplananlara bakar ve seslenir:
“Ey cemaat Bu dişi deve.” diye
söze başlar.
Adamcağız bağırır;
“Yahu bu deve erkek erkek.”
Muaviye devam eder:
“Ey cemaat bu dişi deve
Şamlı’nındır değil mi?”
Kalabalık hep bir ağızdan bağırır;
“Dişi deve Şamlınııın.”
Garip adamın devesi elinden alınır.
Muaviye sonra adamı yanına
çağırır ve şunu der:
“Aslında bu devenin erkek olduğunu ve
senin olduğunu hepimiz biliyoruz.
Bunu yapmamın sebebi şu,
Git Ali’ye de ki, Muavi’nin dişi deve ile
erkek deveyi ayırt edemeyen ve o ne derse
ona evet diyen 10 binlerce adamı var.
Ayağını ona denk alsın.”
***
Fakirleştik…
Eridik…
Ayrıştırıldık…
Kimsenin umurunda değil.
Umurunda olanlara da hain
damgası vuruluyor.
AKP’nin artık yazılacak
bir şeyi kalmadı.
Verdikleri zararın haddi
hesabı yok.
Eğer demokratik yollarla
bunlardan kurtulmazsak
“Vay halimize.” demek
hafif kalır.
Bunun için de Muhalefetin
hiç vakit kaybetmeden ittifakın adını
koyması lazım.
İster Demokrasi,
İster Büyük Türkiye İttifakı olsun
bu ittifak derhal kurulmalı.
Türkiye’nin kaybedecek
1 dakikası bile yok.
***
Kimse şu süreçte;
“Benim partim AKP’yi seçimde
mağlup eder.” diyerek kahramanlık
taslamasın…
Allameicihan (Dünyanın en bilgili kişisi)
olsanız yıkamazsınız.
Şimdiden söyleyeyim,
şu ortamda biri çıkar,
“Ben yıkarım.” derse,
Bu Kemal Kılıçdaroğlu olur,
Meral Akşener olur,
Temel Karamollaoğlu olur,
Ali Babacan olur,
Ahmet Davutoğlu olur,
Öz kardeşim olur hiç farkmez.
O sözü söyleyen bakın büyük
harflerle yazıyorum;
VATAN HAİNİDİR…
AKP’NİN ORTAĞIDIR…
İTTİFAK HARİCİ YIKAMAZSINIZ.
***
En azından bir defalık da olsa
bu ittifak olmak zorunda.
Gönül sürekli olmasını ister ancak bu
lanet siyasetin doğasına aykırı.
En azından bir defa AKP-Tayyip
İktidarı’ndan kurtulana kadar olmalı.
Yok efendim Bahçeli AKP’den
ayrılacakmış fasa fisoları da
kurtarmaz. Bahçeli de ayrılsa
AKP ittifaksız mağlup olmaz.
İlk seçimde bir halledelim
zaten sonrasında yapılacak bir başka
seçimde AKP’nin tabelasını arasanız da
bulamayacaksınız.
“Bir hiç… Birlikten dirlik, sevgiden aşk doğar anlayışını benimseyen,
Milli Birlik, Milli Beraberlik ve Milli Ruh peşinden koşan Türkiye Cumhuriyeti delisi…”
Yaşamsal düzeyede GÜNCEL ve ÖNEMLİ, tamamaen SOMUT, ulusal ve toplumsal GEREKLİ ve TEMELLİ, her cümlesi NESNEL, DEĞERLİ ve MÜKEMMEL bir teşhis ve tesbit, analiz ve sentez, teşhir ve tel’in, sonuç ve öneri. Gerçek vatansever ve tam demokrat yazarı sevgili Fethi AKAR’a en yürekten tebrikler, içten selamlar, en iyi dilekler, yeni başarılar ve özel bir ithaf :
BUNLAR VE BUNLARI YENMEK VE SÜPÜRMEK
Bunlar,
İnsan,yaşam,halk ve vatan tanımaz mandacı ve himayeci
Ve hak, hukuk, adalaet, ahlak ve fazilet yoksunu takiyeci,
Beka,barış,bilim,fen,sanat,şiir,edebiyat ve kültür düşmanı
Ve haram kar, haksız rant, tefeci faiz ve kara para hayranı,
Açık ve çok gizli bir gruptur
Ve eski ve yeni bir güruhtur.
Ülke ve dünya tarihinde ilk kez oluşmuş ve belirmiş
Ve yıllardır bunca devasa suçlar ve günahlar işlemiş
Bunları, tek ve en geniş bir Hak, Vatan Ve Halk Cephesi kurup yenmek,
Ve hortlamış oldukları o örtülü ve örtüsüz SEVR deliklerine süpürmek,
İlahi ve insani, vatani ve milli, hukuki ve askeri, idari ve ahlaki görevdir.
Bu en kutsal görevi yapacak erkekler ve melekler,birbir öpüleceklerdir.
Gönül Pınar Atacı, 25.Kasım.2020